30 Eylül 2012 Pazar

Yalan dunya...

Hç entel olamayacağım. 30 a henüz girdim yıllaaar evvel hayatın ne yükü vardı da üzerimde böyle ağır türküleri gayet efkarlı bi ruh halinde dinlerdim bilmiyorum. Yani yaşıtlarım tekno müzikte kafa dağıtırken ben elim kafamda 'yalan dünya' yı dinleyip dumanlardım bünyeyi. Bi de nefret ettiğim halde rakı çekerdi canım fonda Neşet Ertaş çalarken.
Uzun zamandır birinin ölümü beni bukadar etkilemedi, Gözlerim doluyor, burnumun direği sızlıyor 'öldü' dediklerinde.
Allah yanına aldı.. mekanı cennet olsun.

Ve 1 yaş








Ayy zaman ne de çabuk geçti... şuna bak hemen 1 yıl oluverdi... demeyi çok isterdim ama hakkaten zordu biricik oğlum herşeyiyle beni çok zorladı. Tabi resmen büyüdüm artık sinyalleriyle dolaşıyor. Resmen eşikten atlarcasına değişti mesela yaşına girdiği gün emziği bıraktı (pek işime gelmedi doğrusu) beşiğinde sallanmakta istemedi.. Dolayısıyla bana çok düştü yapışık ikiz gibi beraber geziyoruz ya kucağımda ya paçamda. Yemek yedirmek eskisinden daha da zorlaştı şimdi sadece benden besleniyor:)
Uyku... koca muamma, esrar perdesi, sinir bozukluğu! aç mı da uyumuyo? çok mu tok uyumuyo? sıcaktan mı soğuktan mı? gazımı var? hiiçbiri değil malesef hareket ettiği an uyanıp emmek istiyor gece ve gündüz. uff neyse.
Hergün sokaktayız baharın son günlerinin tadını çıkarsın malesef kış koşarak geliyor.